özel diyet Diyet yapmak hepimiz için hayatımızın farklı dönemlerinde denediğimiz ve bazen başarılı bazen başarısız olduğumuz bir süreçtir. Diyet yapmanın mantığı uyumdur. Elimize verilen listelere uyarsak kilo vermek kaçınılmazdır. Sizlerle hemen her gün karşılaştığımız özel diyetleri beraber inceleyelim istedik;

Ketojenik Diyet

Ketojenik diyet veya bilinir adıyla keto diyeti; karbonhidrat tüketiminin tamamen kesilmesinin ardından bu özel diyetin yağ ve ölçülü protein tüketimi ile vücudu ketosis durumuna geçirmeyi hedefleyen (depolanan yağın yıkım durumu) ve bunun sayede vücudu karbonhidrat yerine yağ yakan bir yapıya dönüştüren bir beslenme biçimidir.

Yaşa, cinsiyete, kilo ve sağlık durumuna bağlı olarak değişse de günümüzde genel kabul gören sağlıklı beslenme önerileri günlük aldığımız toplam kalorinin %50-60’ını karbonhidratlar, %12-15’ini proteinler ve %25- 30’unu da yağlardan almak üzerine kuruludur. Bu durumu tersine döndüren ketojenik beslenmede enerji şekerden değil, yağdan elde edilir.

Vegan Diyeti

Tüm hayvansal ürünleri ahlaki, çevresel veya sağlık nedenleriyle kısıtlar. Veganizm ayrıca, hayvan sömürüsüne ve zulmüne karşı dirençle de ilişkilidir. Veganlık, vejetaryenliğin en katı şeklidir. Diyet, etin beslenmeden çıkarılmasının yanı sıra süt, yumurta ve jelatin, bal, albümin, peynir altı suyu, kazein gibi hayvansal kaynaklı ürünlere ve bazı D3 vitamini formlarına da özel diyet listesi içerisinde yer vermemektedir.

Vegan diyet tipi diğer diyetlere kıyasla daha düşük vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksi (BMI) ile tutarlı şekilde bağlantılıdır. Bu diyet tipiyle yaşanan kilo kaybı, aslında düşük kalorili alımı ile ilişkilidir.

Dukan Diyeti

Dukan diyeti biraz komplike bir diyet türüdür iki kilo kaybı aşaması ve iki koruma aşaması olarak 4 aşamaya bölünmüş yüksek proteinli ve düşük karbonhidratlı bir zayıflama diyeti çeşididir. Her aşamada diyette ne kadar kalmanız gerektiği ne kadar kilo vermeniz gerektiğine bağlıdır. Her aşama kendi özgü kurallara ve diyet düzenine sahiptir. Diyetin kilo verdirme aşamalarını özetlemek gerekirse temel olarak, sınırsız yüksek proteinli yiyecekler ve zorunlu olarak yulaf kepeği yemeye dayanır.

Zone Diyeti

Günlük kalori alımınızdan karbonhidratları %35-45 ve proteinler ile yağların her birini %30 oranında sınırlandırmanızı sağlayan düşük glisemik yüklü bir özel diyet çeşididir. Sadece düşük glisemik indeksli (GI) karbonhidrat yemeyi önerir. Bir gıdanın glisemik indeksi, tüketiminden sonra kan şekeri düzeylerinizi ne kadar yükselttiğinin bir tahminidir.

Bir gıdanın glisemik indeksi, tüketiminden sonra kan şekeri düzeylerinizi ne kadar yükselttiğinin bir tahminidir. Zone diyeti, her öğünün 1/3 protein, 2/3 renkli meyve ile sebzeler ve zeytinyağı, avokado yağı veya badem yağı gibi tekli doymamış yağlar ile dengelenmesini önerir. Muz, pilav ve patates gibi yüksek GI (Glisemik İndeks) karbonhidratların tüketimini sınırlar.

Düşük Karbonhidrat Diyeti

Kilo verme konusunda popüler olmuş bir diyet çeşididir. Birkaç çeşit bulunmakla beraber düşük karbonhidrat diyetleri vardır ancak yine de bunların hepsi, karbonhidrat alımını günde 20-150 gram arasında sınırlandırmaktadır.

Diyetin temel amacı; vücudunuzu, ana enerji kaynağı olarak karbonhidrat kullanmak yerine yakıt için daha fazla yağ kullanmasına zorlamaktır. Düşük karbonhidrat diyeti, karbonhidrat alımınızı sınırlandırırken sınırsız miktarda protein ve yağ alımı üzerinde durmaktadır.

Karbonhidrat alımı çok düşük olduğunda, yağ asitleri kanınıza doğru hareket eder ve bazılarının ketonlara dönüştüğü karaciğerinize taşınır ve böylelikle de vücudunuz birincil enerji kaynağı olarak, karbonhidrat yokluğunda yağ asitlerini ve ketonları kullanabilir.

Atkins Diyeti

Düşük karbonhidratlı kilo verme diyetidir. Diyet yanlıları; karbonhidrat tüketiminden kaçındığınız süreç içerisinde, istediğiniz kadar protein ve yağ yiyerek kilo verebileceğiniz konusunda ısrar etmektedir. Düşük karbonhidratlı diyetlerin kilo kaybı için etkili olmasının temel nedeni, iştahınızı azaltmalarıdır.

Bu, düşünmek zorunda kalmadan daha az kalori almanızı sağlar. Atkins diyeti dört aşamaya ayrılır. İki hafta boyunca günde 20 gram karbonhidrat yediğiniz bir indüksiyon aşamasıyla başlar. Diğer kademelerde hedef kilonuza yaklaştıkça, sağlıklı karbonhidratları diyetinize eklemeyi içerir.

Intermittent Fasting Diyeti

Aralıklı oruç olarak adlandırılan ve vücudunuzu oruç tutma ile yeme dönemleri arasında bir döngüye sokan bir özel diyet çeşididir. Bu diyet, yediğiniz yiyecekleri kısıtlamak yerine, ne zaman yediğinizi kontrol eder. Bu nedenle bir diyetten ziyade, bir beslenme düzeni olarak görülebilir.

Aralıklı oruç genelde kilo kaybı için uygulanır, çünkü kolay kalori kısıtlamasını sağlar. Genel olarak, yemek yeme dönemlerinde normalden daha fazla yiyerek açığı kapatmadığınız sürece daha az kalori tüketmenize yarayabilir.

Intermittent fasting, kilo kaybı için çok başarılı bir yöntemdir. 3-24 haftalık bir süre zarfında %3-8 oranında kilo kaybı sağladığı gösterilmiştir, bu da çoğu kilo kaybı diyetine kıyasla oldukça fazla bir orandır. Standart kalori kısıtlama yönteminden daha az kas kaybını sağlamasının yanı sıra, kısa vadede metabolik hızınızı %3.6-14 artırabilir.

Alkali Diyet

Vücuttaki çoğu mekanizmayı etkileyen pH dengesine odaklanmıştır. Alkali diyet et, süt ve ürünleri, yumurta, kızarmış besinler, tam tahıl ve işlenmiş besinlerin tüketiminin azaltılmasını, sebze, meyve ve bakliyat tüketiminin de artırılmasını önerir. İçilen su da önemlidir bu diyette. İçine karbonat, sirke, limon ilave edilir ve su alkali hale getirilir.

Böyle bir diyet ile asidin azaltılması sonucu olarak vücutta ağırlık kaybının ve optimal sağlığın geliştirileceği belirtilir. Ağırlık kaybıyla ilgili kanıtlar azdır buna rağmen içerdiği besin ögeleri ile kemik ve böbrekler üzerine faydalı olabileceği söylenmektedir. Alkalı diyetin savunucuları alkali besinlerin öncelikle kalsiyum metabolizması olmak üzere kanser, ağırlık kaybı, büyüme hormonu eksikliği, ağrı gibi rahatsızlıklar üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu belirtirler.

İsveç Diyeti

İsveç Diyeti, tümüyle protein tüketmeye odaklanmış bir diyet türüdür. İsveç Diyeti’nin hedefi özellikle yüksek protein tüketme ile metabolizmayı hızlandırma ve buna bağlı olarak ani kilo verdirme üzerinedir. Bu diyette kesinlikle tüketilmemesi gereken besinler vardır. Bunların başında gazlı içecekler gelmektedir.

İsveç Diyeti’nin en önemli özelliği 6 günden az, 13 günden fazla uygulanamamasıdır. Bu diyetin önemli özelliği az kalori alınması ve buna bağlı olarak metabolizmayı hızlandırıcı besinler içermesidir. Örnek vermek gerekirse çay yasaktır, ama çayın yerine yağsız kahve içilebilir. Protein grubundan et, tavuk ve balık grubuna ağırlık verilmiştir. Öğlen veya akşam öğünlerinde güne göre değişmekle birlikte protein tüketimi olmaktadır.

Lahana Diyeti

Lahana diyeti, hızlı yağ yaktıran 7 günlük bir diyettir, bir haftada 2-4 kilo verdirmeyi hedefler. Devam etmek istiyorsanız her 7 günlük uygulamanın ardından on beş gün ara vermelisiniz.

Yumurta Diyeti

Yumurta diyetini yapanlar çoğunlukla 7-15 kilo arasında bir kilo kaybederler. Bu diyete ilişkin bilmeniz gereken en önemli konu ise kronik rahatsızlığı olan kişilerin bu diyeti doktor kontrolü altında yapması gerektiğidir. Yüksek protein içeren gıdalar, kilo vermede oldukça yardımcıdır. Bu nedenle bu diyetin yıldızı tabii ki yumurta ve yüksek protein içeren diğer besinlerdir. Yumurta diyetinin diğer bir püf noktası da uyguladıktan 5 gün sonra, 2 gün ara vermek ve sonrasında diyeti 2 kere daha tekrar etmektir.

Karatay Diyeti

Karatay Diyeti’nde tüm şeker ve şekerli gıdalar, tatlandırıcılar, diyabetik ürünler, tahıl unu ve tahıl ile hazırlanmış besinler, ekmek, kavrulmuş kuruyemişler, pişmiş havuç, patates, pirinç, üzüm, kavun, karpuz, incir, hazır bulunan tavuk, salam, sosis, sucuk ve yumurta, diyet ve light içecekler dahil her türlü meşrubat, neskafe, alkollü içecekler, meyve içerikli yoğurt, öğütülmüş tahıl, ayçiçek yağı, hazır katı yağlar, mısırözü yağı tüketimi kesinlikle yasaktır.

Montignac Diyeti

Glisemik İndeks Diyeti’nin değişik bir uygulanış biçimidir. Glisemik indeks, karbonhidratların vücutta verecekleri glisemik tepkilerine (kan şekeri) göre belirlenen sayısal bir değerdir. GI değeri 1 ila 100 arasında değişir. Montignac diyeti 2 aşamalıdır.

  • İlk aşamasına zayıflama fazı adı verilmektedir. Bu aşamada, glisemik indeks oranı 35 ve altındaki karbonhidratlı besinlerin tüketilmesi önerilir. Kişinin vücut ağırlığının her bir gramı için 1.3 – 1.5 gram günlük protein tüketimi gereklidir. Bilhassa sebzeler ve balık eti ideal besinlerdir. Ancak düşük glisemik indekse sahip besinlerle beslenecek olan kişilerin böbrek rahatsızlıklarının olmaması gerekir. Kötü karbonhidratlar, tatlılar, şekerlemeler, patates, pirinç ve beyaz ekmek tarzı besinler, diyetin ilk fazında asla yağlarla birlikte tüketilmemelidir. Motignac’ın diyet teorisine göre kötü karbonhidratlarla alınan yağlar, glisemik indeks ve kan şekeri yükseldiğinden dolayı doğrudan yağ olarak fazla kilolar biçiminde vücudumuza depolanırlar. Bu nedenle, yağlı besinler ile bir tür pasta, makarna, esmer pirinç ve çavdar ekmeği, kepekli ekmek gibi gıdalar tüketilmelidir.
  • İkinci aşama, dinlenme ve korunma aşamasıdır. Yüksek glisemik indekse sahip gıdaların tüketimini, düşük kalorili karbonhidratlarla yapmayı öğrenerek bundan sonraki yaşamımızı kilo kontrolü ve zayıflama üzerine kurarız. Bitkisel doymamış yağların kullanımı teşvik edilmekte, öğün atlanmaması tembihlenmektedir.

Akdeniz Diyeti

Akdeniz tipi beslenme, genel olarak sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme türüdür. Akdeniz diyetinin temelinde ise zeytinyağı, peynir, sebze ve meyveler, balık, tahıl ve fındık bulunmaktadır. Ceviz, badem, yoğurt ve tam tahıllar da bolca tüketilir.

Akdeniz diyeti damak tadı açısından da zengindir. Çünkü bu beslenme tipi kırmızı ete daha az yer verir iken, sebze, meyve, tahıl ve balığa daha çok yer vermektedir. Akdeniz diyetinde zeytinyağı da önemli bir yere sahiptir. Yumurta haftada en fazla 4 kere verilmektedir. Bal temel tatlandırıcıdır.

Taş Devri (Paleo) Diyeti

Taş Devri Diyeti, taş devrindeki avcılık toplayıcılık ile yaşayan insanların yediklerine inanılan gıdaları yemeyi içerir. Bir mağara adamı gibi yemek ye ve kilo ver sloganı ile zayıflanabileceği savunulur. Paleo diyetinin beslenme ilkelerine göre, işlenmiş hazır gıdalardan uzak durulmalıdır ve olabildiğince doğal besinler ile beslenilmelidir.

Bu beslenme tarzında protein kaynağı olan et ve et ürünleri, balık ve deniz ürünleri serbest olarak tüketilirken, süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi yasaktır. Aynı zamanda sebze ve meyve tüketimi serbest iken, tahıl grubundan olan besinlerin tüketilememesi gerekir. Paleo diyetinde diğer yasaklı besinler 3 beyaz olarak adlandırılan tuz, şeker ve undur.

Bir yanıt yazın